Küçüklüğü ve ergenliği döneminde babasının annesini dövmesine defalarca şahit olmuş Lily’nin, babasının cenazesinden hemen sonra ne hissedeceğini ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemez haldeyken, Brooklyn’de orda yaşamadığı bir binanın çatı katında yaşadıklarını düşünürken başlıyor kitap. O çatıda oturmuş kara kara düşünürken, tam olarak Lily’le aynı şeyi yapmak üzere oraya gelmiş Ryle da çatıya geliyor ama çatıda kendisinden başka birinin daha olduğundan habersiz. Sinirini etraftaki sandalyeden çıkarırken Lily’i fark ediyor ve ikisi tanışıyorlar. Neden zaman sonra aralıklı olarak tekrar tekrar karşılaşıp sonunda bir ilişkiye adım atıyorlar birlikte. Tabii bu süreç boyunca Lily, eski günlüklerini okurken çocukluk aşkı Atlas ile olan geçmişini de öğreniyoruz. Buraya kadar kitabın bir aşk romanı olduğunu düşünüyordum. Ta ki olaylar değişmeye başlayana kadar…
Özetlemek gerekirse: Bizimle Başladı Bizimle Bitti, baş kahramanımız Lily’nin hayatına yeni giren adam Ryan ve hayatına geri dönen çocukluk aşkı Atlas ile yaşadıklarının, alınması gereken zor kararların anlatıldığı bir romandı. Sosyal medyada oldukça popüler olan bir kitap, ben de sosyal medyanın etkisinde kalarak alıp okudum. Okuduğuma memnunum ve kitapta verilen mesaj da, anlatılanlar da çok kıymetliydi. Hiçbir şey değilse, hemen hemen her gün duyduğumuz belki gördüğümüz belki karşılaştığımız şiddet olaylarının kurbanlarını eleştirmeden önce bakmamız gereken farklı bir pencereyi gördüm. Ölmeden önce okunması gerekenler listeme koyacağım bir kitap değil belki ama okursanız da pişman olmazsınız.
Yazının tamamı ve daha fazlası blogumda bulunmaktadır. İlgilenenler göz atabilir: www.benimgokyuzum.com